Bir dilencinin elinde büyümüş kadın,
Kokusu ise nefesi keserdi her yürüdüğünde
Topukları anlatırdı gölgesini uzunca

Ve bir kapı aralığında…
Koşturmacasını izlediğim saatlerde
Sessiz bir türkü söylerdi
Yakalanan bakışlarının esareti olunca anlamıştım
O dilenci bendim.
Şaraba batırılmış sevgisini önüme sundu
Aşık…
Sokaklarda dolaşan bir çocuk gibiydi.
Soluğundan öptü Süreya
Öylece kaldı hikayemiz.
İrem Nur Dağlıoğlu